Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri | Daha çok bilindiği adıyla Anadolu Rock, 1960’larda elektro ve bas gitar gibi müzik enstrümanlarının bağlama olarak bilinen (ya da eletro-bağlama) geleneksel telli çalgıyla Batı rock müziğinin Türk halk ezgileri ile harmanlanmasıdır.

Maalesef yeni jenerasyon gençliği (Z-kuşağı) arasında çok fazla bilinmemekte ve dijitalleştirilmiş müziğin popülerleşmesinden önce, orijinal olarak çok az kayıt bulunduğu için sonsuza kadar kaybolma tehlikesi vardı.

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri

Hikayesi aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan yıllar öncesine dayanıyor.

1930’ların başından itibaren, Türkiye’nin kurucu babası ve ilk Cumhurbaşkanı, ulusal bir müzik türü geliştirmek için derin reformlar gerçekleştirdi.

Mustafa Kemal ATATÜRK, müzisyenlerin Türk ezgileri üzerinde çalışmaları ve ardından onları Batı harmonik müziği kurallarına göre çok sesli hale getirmeleri gerektiğine inanıyordu.

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri | Böylece Türk Devleti çeşitli kurumlar aracılığıyla halkın dinlemeye alıştığı müzik türünden daha önce denenmemiş bir tarzı hayatlarına sokmayı amaçlıyordu. Geleneksel Osmanlı müziği kaldırıldı ve bu sayede yeni neslin kulakları Anadolu halk müziği ile tanıştı.

1956’ya hızlı bir şekilde “Rock Around the Clock” ın dünya çapındaki başarısından bir yıl sonra, İstanbul’un gramofonları rock’n’roll müziği çalmaya başladı ve bu yeni ses, şehrin elit gençleri arasında hemen popülerleşti.

1957’den itibaren birçok lise ve üniversite öğrencisi kendi gruplarını kurmaya rock’n’roll cover’ları ve twist müzik çalmaya başladı.

Sanatçılar sahneye çıkmaya başlıyor

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri | Bu öğrencilerden biri Barış Manço’ ydu. Aralık 1957’de okulunda hala öğrenciyken, (Fransız Galatasaray Lisesi) kentteki Alman Lisesi’nden bir başka genç müzisyen ve öğrenci olan Erkin Koray burada amatör bir konser verdi.

Bu, Türkiye’nin bilinen ilk rockn’roll konseri olarak kabul edilir.

1962’de Manço’nun grubu (Harmoniler) ilk albümünü çıkardı: “Twist in USA” O zamana kadar, yapılan albümler Elvis benzeriydi.

Konstantinopol, bügünlerde modern haliyle İstanbul olarak biliniyor. Türkiye sadece bir Batı dostu değil, aynı zamanda Batı kadar modern.

Uzun zaman önce Doğu’nun antik yollarından döndü. Ancak 60’lar ilerledikçe beklenmedik bir şey oldu, dönemim şarkıları şimdi “Türk Psikedelik Rock” dediğimiz şeye Amerikan psikedelik melodileri ile Anadolu yarımadası halk müziğinin bir karışımı olan dönüşmeye başladı.

1963 yılında bir gün Erkin Koray, ilk albümü “Bir Eylül Akşamı” ile yeni bir dönem başlattı ve bu şarkı Türkçe’deki ilk rock’n’roll kaydı olarak kabul edildi.

60’lı yılların ortalarında, Türkiye’deki derin siyasi gelişmeler müzikal trendi daha çok beslemeye başladı.

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri | Batıda, 60’lar, geniş bir yelpazedeki sosyal meselelerin kamuoyu tartışmasının ön saflarına getirildiğini gördü; ırk ilişkileri, savaş, cinsellik, uyuşturucu, yoksulluk, çevre ve Allah inancı. Rock’n’ roll çoğu bu esas gençlik önderliğinde isyanlar ile el ele gitti.

Anadolu Rock Türkiye’de Korkulan Müzik Olmaya Başlıyor

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri | Türkiye, bir NATO üyesi olarak, soğuk savaşın oldukça hissedildiği o dönemde, büyüyen huzursuzlukla beraber muhafazakarları ve statükonun bozulmasını istemeyenleri sarsmaya başladı.

Ama sonuçta bu durumdan muhafazakarlar sorumlu değildi.

Atatürk ideolojisini savunan Kemalistler, sanayiye, orduya, medyaya ve sivil hizmete hâkim oldu.

Muhafazakarlar için, Batı müziği alışık olmadıkları, onlara yabancı bir müzikti fakat Kemalistler için, Türkçe sözlü Batı müziği veya Batılı enstrümanlarla çalınan Türk müziği de Türk müziğiydi.

O zamanlar Hürriyet gazetesi çok açık bir Kemalist kimliğe sahipti ve Batılılaşma sürecine ve halkın dinden kopuşuna çok güçlü bir şekilde inanıyordu.

1965 yılında halka istediğin mesajı vermek için mükemmel bir platform olan

Altın Mikrofon adında bir şarkı yarışması düzenlenmeye başladı.

Yarışmanın kuralları şöyleydi: halk ve modern batı tarzını harmanlayan bir Türkçe şarkı bestelemek veya batı tarzı müziği geleneksel bir halk ezgisine göre düzenlemek zorundaydınız ve sadece batı enstrümanlarını kullanabiliyordunuz.

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri | Atatürk’ün batı müziği reformlarının yarattığı tesadüfi eserler, Batılı trendlerin cover’larını yapmaktan uzaklaşıp Türkçe sözlerle popüler özgün müzik yaratmayı hedefliyordu.

1968 yılına kadar süren yarışma yeni bir dönem başlattı, birçok Anadolu Rock müzisyeni için bir sıçrama tahtası oldu; Cem Karaca, Selçuk Alagöz ve Edip Akbayram gibi Moğollar, Mavi Işıklar, Silüetler gibi gruplarında yükselmesine yardımcı oldu.

Yarışma, Türkiye’deki popüler müziğin geleceğini şekillendirmede öncü adımlardan biri oldu. Finalistlere ödül olarak; stüdyo, 45 lik plak kaydetme fırsatı ve ülke çapında bir konser turu verildi.

Anadolu turneleri sayesinde büyük şehirlerin dışındaki insanların da pop müziği tanıma şansları oldu, bu da birçok genç müzisyenin benzersiz bir karma müzik türü yaratmaya başlamasına neden olmuştur.

Anadolu Rock Nedir? Türk Toplumu ve Türk Müziğindeki Yeri | Anadolu halk ezgileri, müziklerine ne kadar çok entegre edildikçe o kadar çok popüler oldular. Öyle ki yavaş yavaş tanınmaya başlayan bu sanatçılar ülke çapında performans sergilediler ve önceleri sadece İstanbullu elit kesim gençlerinin dilediği Anadolu Rock’ın popüleritesi iyice arttı ve artık gerçek bir müzikal akım halini almaya başladı.

Aşık kültürünün Anadolu Rock üzerindeki etkisi yadırganamaz.

Şarkılarına bağlama ile eşlik eden geleneksel şarkıcı-şair ve ozanlar olan ‘Aşıklar’, bin yılı aşkın süredir Türk ve diğer Türk kültürlerinin temelini oluşturmaktadır.

Yeni dönem sanatçılarının ilham almak ve bağlamayı öğrenmek için bu Aşık’ları ziyaret etmesiyle birçok Anadolu şarkısı halk şarkılarından esinlenmiştir.

“Uzun İnce Bir Yoldayım” Türk halk edebiyatının en efsanevi şairlerinden Aşık Veysel’in yazıp seslendirdiği ünlü bir Türk halk şiiridir. Aşık Veysel Şatıroğlu, aşık, şair, söz yazarı ve bağlama virtüözüydü.

Özdemir Erdoğan ve Orkestrası orijinal bağlama ezgilerini korurken bu harika şiire psikedelik rock alıntıları ekledi.

Elvis hayranı Barış Manço’yu hatırladınız mı?

O’ da yeni akıma ayak uydurdu ve bu yeni tarzı geliştirmede ön saflarda yer aldı. Anadolulu Rock’a İngilizce sözler yazarak bir albüm bile çıkardı ve sonuç biraz ilginç oldu…

Tamammm, devam edelim …

Bu dönemin önde gelen müzisyenleri yıllar boyunca birbirleriyle çalıştı.

Barış Manço, Kurtalan Ekspres, Kaygısızlar, Moğollar ve Harmoniler üyesidir. Cem Karaca, Moğollar’ın yanı sıra Apaşlar ve Kardaşlar’ın da üyesiydi. Selda Bağcan, hem Moğollar hem de Kardaşlar’ın vokalisti. Ersen, Kardaşlar, Dadaşlar, 3 Hürel ve Moğollar üyesiydi.

Ancak 1970’ler ilerledikçe, öğrenciler, komünistler, sosyalistler, milliyetçiler ve faşistler sık sık sokak kavgalarıyla birbirleriyle yüzleştikleri için Türkiye için giderek çalkantılı bir on yıl geçeceği belli oldu.

Üstelik ekonomik durgunluk, sosyal huzursuzluk, grevler ve bir dizi aksak hükümet vardı. Bazı müzisyenler, halkla aynı görüşte olduğunu göstermek için bir duruş sergilediler. Bu kişilerden biri de Selda Bağcan’dı.

Bağcan ve diğer müzisyenler rock ‘n’ roll etkilerini geleneksel enstrümanlar ve ölçü işaretleriyle harmanlayarak doğrudan halkla konuşabildiler. Özellikle genç Türkler için popüler müzik, daha fazla eşitlik, özgürlük ve işçi hakları için yapılan protestolarla birlikte sol düşünceyle eş anlamlı hale geldi.

Bu müzisyenlerin birçoğu, aslında sanat geçmişine sahip son derece entelektüel İstanbullu ailelerden geliyordu, hayranları ise sıradan orta ve işçi sınıfından Anadolu insanıydı. Sanatçıların sol görüşleri dönemin devlet büyükleri tarafından pek sevilmedi ve sonra 1980’de bir gün her şey bitti.

Rock müzisyenlerinin sahnede konser vermeleri yasaklandı ve müzikleri neredeyse tamamen yayından kaldırıldı. Birçok sanatçı yurt dışına kaçtı, hatta bazıları hapsedildi. Ordu onlara yasaklar koymasaydı bile 80’lerin zorlu şartlarından etkilenip kendi içlerinde bastırılmış olacaklardı.

Ve Arabesk.

Günümüzde ‘Arabesk’ müziğin kötü bir üne sahip ancak 1980’lerde çok popülerdi. Şehirli, beyaz yakalı ve Batı inancına sahip Türkler için arabesk doğu kökenli ve dolayısıyla Türk olmayan yönelimleriyle dejenere bir müzik biçimi olarak görülüyor .

Ancak her türden insan için Anadolu Rock dönemi 1980 yılında ölmüştü. Türk Rock’ının yeniden doğması 1990’lara kadar sürecekti ve maalesef bu dönemden çıkan Türk Rock müziklerinde eski zengin tarihinden eser yoktu. Kalan tek kalıntı, Amerikalı sanatçılar tarafından kullanılan örneklerdeydi.

Anadolu Rock’ın canlanması yaklaşık bir on yıl sonra olacaktı. Bu alandaki en büyük isimlerden biri Gaye Su Akyol’dur.

Ancak Anadolu Rock’ın gerçek ruhunu yaşatmak için açık ara en iyi işi yapan grup Altın Gün grubu. Ve son olarak da inanılmaz YouTube kanalı Anatolian Rock Revival Project’ten bahsetmek zorundayım. Bağlantıyı aşağıya bırakıyorum.

https://www.youtube.com/c/AnatolianRockRevivalProject/videos

Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ediyoruz.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir