Farklı Kişilik Özelliklerine Sahip Kişiler “Her Zaman Ulaşılabilir Olma” Kültürüyle Nasıl Başa Çıkıyor?

Fakat tüm bu kolaylıkların bir bedeli var. Akıllı telefonlarımız her zaman açık ve ulaşılabilir olduğunda kendimizi iletişime “kapatmakta” zorlanabiliriz. İstemeden de olsa sağlığımız ve esenliğimiz üzerinde büyük ölçüde olumsuz etkileri olan “her zaman ulaşılabilir olma” kültürünün bir parçası olmuş olabiliriz.
Farklı Kişilik Özelliklerine Sahip Kişiler “Her Zaman Ulaşılabilir Olma” Kültürüyle Nasıl Başa Çıkıyor?
Örneğin araştırmalar, her zaman ulaşılabilir olmanın iş yaşamlarımız ile ev yaşamlarımız arasındaki çatışmayı ve istenmeyen etkileşimi (WHI) artırdığını, geleneksel çalışma saatleri dışında e-posta gönderip almanın strese önemli ölçüde sebep olduğunu ve dürtüsel internet kullanımının (CUI) işkoliklikle bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Ve artık çoğumuz evden çalışıp meslektaşlarımızla yalnızca elektronik medya aracılığıyla iletişim kurduğumuz için ev ile iş arasındaki sınırlar giderek bulanıklaşabilir ve bu da kendimizi iletişime kapatmayı daha da zor hale getirebilir.
Her zaman ulaşılabilir olma kültürünün dezavantajlarını en aza indirirken modern teknolojinin kolaylıklarından nasıl yararlanabiliriz?
Çalışmakta olduğum the Myers-Briggs Company, bu soruya bazı cevaplar bulmak için bir araştırma yürüttü. 2018 ve 2019’da binden fazla kişiyle anket yaptık; kişilik tiplerini, davranışlarını ve her zaman ulaşılabilir olma kültürü hakkındaki görüşlerini sorduk. Diğer birçok faktörle birlikte iş tatmini ve iş/ev çatışması seviyelerini de inceledik.
Sonuçlar oldukça aydınlatıcıydı. Her zaman ulaşılabilir olma kültürünün tüm yönleri olumsuz olarak görülmedi; ankete katılanların yüzde 10’undan fazlası her zaman ulaşılabilir olmanın döngü içinde kalmalarına ve hızlı yanıtlar almalarına yardımcı olduğunu ve nerede, ne zaman çalıştıklarına dair esneklik sağladığını söyledi. Ve iş e-postalarına veya aramalara ofis dışından erişebilenler, işleriyle daha fazla etkileşim içinde olduklarını ve iş memnuniyetlerinin daha fazla olduğunu belirtti.
Fakat genel olarak dezavantajlar avantajlardan ağır basıyordu. Ankete katılanların yaklaşık üçte biri cihazlarını tamamen kapatamayacağını söyledi, dörtte birinden fazlası her zaman ulaşılabilir olma kültürünün kişisel veya aile yaşamlarını sekteye uğrattığını ve beşte biriyse bunun zihinsel yorgunluğa yol açabileceğini belirtti. Bazıları oldukça olumsuz görüşler dile getirdi. Örneğin bir katılımcı, “Tükeniyorsunuz, özel hayatınız yok, çocuklar için zamanınız yok, hayatınızın sonunda pişmanlıklarla boğuşuyorsunuz; birçok gergin durumla, arkadaşlarınızı veya yakın ilişkilerinizi kaybetmeyle karşı karşıya kalıyorsunuz…” dedi. Her zaman ulaşılabilir olma kültürünün bir parçası olmak genellikle daha yüksek stres seviyelerine, daha fazla iş/ev çatışmasına, işte ve evde konsantrasyonun daha fazla dağılmasına ve odaklanma zorluğunun artmasına neden oluyor.
İnsanların her zaman ulaşılabilir olmanın yarattığı stresle nasıl başa çıktıklarına da baktık. Çoğu, dört kapsamlı stratejiden yararlanıyordu ancak farklı kişilik türleri bunlara farklı tepkiler veriyordu. Bu nedenle onlara bu farklı merceklerden bakacağız. Myers-Briggs Tip Göstergesi, bireylerin aşağıdakileri tercih edip etmediklerine göre kişilik özelliklerini dört yönlü değerlendirir:
- İnsanların ve cisimlerin dış dünyasına (dışadönüklük) veya kendi düşünce ve duygularınızın iç dünyasına odaklanmak (içedönüklük)
- Bilgiye güvenip bilgiyi deneyime ve beş duyunun algıladıklarına göre kullanmak (duyusal) veya geleceği ve nesnelerin bir araya gelerek oluşturduğu büyük resmi düşünmek (sezgisel)
- Objektif mantık temelinde (düşünsel) veya değerlerin ve alınan kararın insanları nasıl etkileyeceği (duygusal) temelinde kararlar almak
- Daha yapısal, organize bir şekilde (yargısal) veya daha esnek, spontane bir şekilde (algısal) yaşamak
Kişilik tiplerinin ışığında aşağıdaki dört stratejiye bakmak, her zaman ulaşılabilir olmanın olumsuz yönlerini azaltmak için bunları en etkili şekilde nasıl kullanacağınızı belirlemenize yardımcı olabilir.
Cihazınızı kapatmak için uygun zaman ve mekan yaratın.
Dışadönük olmayı tercih ediyorsanız belki de başkalarıyla birlikte aktif bir şeyler yaparak yenilenebilir ve enerji toplayabilirsiniz. (Bu, aynı zamanda sosyal mesafe döneminde sanal olarak da gerçekleşebilir.) Evden çalışıyorsanız mola verdiğinizden emin olun. Mümkünse yürüyüşe çıkın, koşun ya da yeni ve farklı bir şey yapın. Bazı dışadönükler, streslerini atarken cihazlarını başka bir odada bırakmayı yararlı buluyor. Başkalarıyla iletişim halinde olurken yalnızca sesli değil görüntülü görüşme imkanlarını da kullanın.
İçedönük olmayı tercih ediyorsanız derinlemesine düşünmek için size zaman tanıyan veya tüm dikkatinizi vereceğiniz bir şey yaparak enerji toplayabilirsiniz . Evinizde çalışabileceğiniz ve/veya inzivaya çekilebileceğiniz sessiz bir alan oluşturun. Çevrimiçi toplantıları sınırlandırmaya çalışın fakat diğer insanlarla iletişim kurduğunuzdan da emin olun.
Bilgi bombardımanı yaşamamaya dikkat edin.
Tercihleriniz duyusal olmaktan yanaysa bir an durup düşünün. Büyük resme odaklanın: Önemli olan şeyler neler? Ayrıntılarda kaybolmaktan kaçınmak için diğer insanlarla iletişim halinde olun ve durumu ele almalarını isteyin. Her küçük şeyi düzeltmeyi veya evde mükemmel bir çalışma ortamına sahip olmayı kafanıza takmayın.
Tercihleriniz sezgisel olmaktan yanaysa tüm olasılıkları gözden geçirmeyi bırakın. Kendinizi o anda tutun. Tek seferde tek bir şey yapmayı deneyin ve ona bağlı kalın; evden çalışıyorsanız bir fikirden diğerine geçmek kolay olabilir.
Sınırlarınızı oluşturun.
Düşünsel bir bireyseniz başkaları üzerindeki etkinizi düşünün. Örneğin, yazdığınız mesajları göndermeden önce tekrar okuyun. “Düşünsel” bireylerin yazılı iletişimleri çok doğrudan ve görev odaklı olabilir ve bu kişilerin yazdıkları, başkaları için kısa gelebilir veya insani duygular barındırmadığı şeklinde algılanabilir. Yüz yüze iletişim olmadığı takdirde yanlış anlaşılabilirler.
Duygusal bir bireyseniz başkalarını desteklemek ile kendi ihtiyaçlarınızı göz ardı etmemek arasında denge kurun. Covid-19 krizinin başkaları üzerindeki etkisi konusunda endişelendiğinizde, özellikle yakın arkadaşlarınız ve aileniz yanınızda değilse bunu yapmak zor olabilir. Destek almaya ihtiyaç duyduğunuz noktaları belirleyin ve bunlara ulaşmak için bilinçli eylemlerde bulunun.
Size uyan iş/yaşam dengesini belirleyin.
Yargısal bir kişiliğiniz varsa evde teknolojiyi ne zaman kullanıp kullanmayacağınız konusunda başkalarıyla ve kendinizle aranıza sınırlar koyun. Fakat acil durumlarda da esnek olun. Çalışmadığınız zamanlarda cihazlarınızı kapatmak büyük olasılıkla stres seviyenizi düşürecektir. Bu nedenle ne zaman müsait olup olmayacağınız konusunda etrafınızdakilere karşı açık olun. Evden çalışıyorsanız, belirlenmiş bir çalışma alanına sahip olarak ve mesai saatleri dışında oradan uzak durarak “iş” ile “ev”i birbirinden ayrı tutun.
Algısal bir kişiliğiniz varsa evden çalışmanın getirdiği esnek çalışma özgürlüğü gibi bazı yönlerden keyif alıyor olabilirsiniz. Ancak başkalarının da aynı şekilde hissetmesini beklemeyin. Normal çalışma saatleri dışında e-posta göndermekten veya sohbet talep etmekten kaçının. İş günlerinizin aşırı rutin hale gelmemesi için diğer aktivitelere de zaman ayırın. Zaman sınırlaması (timeboxing) yapmak veya yapılacaklar listenizi takviminizdeki zaman çizelgelerine dönüştürmek bu konuda size yardımcı olabilir.
Teknoloji insanları güçlendirebilir ama aynı zamanda köleleştirilmiş hissetmelerine de neden olabilir. Nasıl ve ne zaman kullanılacağını dikkatlice düşünerek teknolojinin sizin için en etkili kullanımını bulabilirsiniz. Mevcut krizin ortasında bu, her zamankinden daha önemli hale geldi.