Kolorektal Kanser: Genel Bakış

Kolon kanseri, kalın bağırsakta başlayan kanser türüdür. Kalın bağırsak, çekum, çıkan kolon, enine kolon, inen kolon ve sigmoid kolon olmak üzere beş bölümden oluşur. Japonya’da kolon kanserinin çoğu sigmoid kolon ve rektumda görülmektedir. Her yıl yaklaşık 150.000 kişiye yeni kolorektal kanser teşhisi konmaktadır ve hem erkeklerde hem de kadınlarda en yaygın kanser türlerinden biridir.
Kolorektal kanser erken teşhis edilirse, 5 yıllık sağ kalım oranı %100’e yakındır. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi hastalığın tedavisinde oldukça önemlidir. Ancak, hastalığın erken evrelerinde belirgin semptomlar pek oluşmamaktadır.
Bu yazıdaki başlıklar
Kolorektal Kanser: Genel Bakış
Hastalık ilerledikçe, hematokezya (dışkıda kan), karın ağrısı, şişkinlik hissi ve anormal bağırsak hareketleri gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, 40 yaş üstü erkek ve kadınların yılda bir kez kolorektal kanser taramasını yaptırmaları önerilmektedir.
Kolorektal Kanserin Sebepleri
Kolorektal kanser, yaşam tarzıyla yakından ilişkili olduğu düşünülen kanser türlerinden biridir. Özellikle azalan egzersiz alışkanlıkları, dengesiz beslenme, aşırı alkol tüketimi ve sigara içmenin kolorektal kansere yakalanma riskini artırdığı bilinmektedir. Ayrıca, obezite de kolorektal kanser gelişimi ile ilişkilendirilmiştir.
Son 20 yılda, kolorektal kanserden ölümlerinin sayısı 1,5 kat artmış ve insidans oranı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki oranlarla neredeyse aynı hale gelmiştir (Haziran 2021 itibariyle). Bu artışın nedenlerinden biri, Showa döneminden Heisei dönemine kadar beslenme tarzında batılılaşmanın etkisi olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca, ailesel adenomatöz polipozis ve Lynch sendromu gibi kalıtsal kolorektal kanser türleri de bilinmektedir ve genetik faktörler bu kanser türlerinin gelişiminde rol oynayabilir.
Kolorektal Kanser Belirtileri
Erken evre kolorektal kanser genellikle belirti göstermez. İki tür kolorektal kanser vardır: doğrudan normal mukozadan gelişen kanser ve poliplerden kademeli olarak dönüşen kanser. Erken evre kanser asemptomatiktir ve cerrahi rezeksiyon ile tedavi edilebilir.
Kolorektal Kanserin Belirtileri ve Tanısı
Kolorektal kanser ilerledikçe, kanser bağırsak duvarının daha derin katmanlarına ve yakın organlara yayılabilir. Bu durumda, bazı belirtiler ortaya çıkar. Örneğin, dışkının geçişi zorlaşabilir ve ishal ile kabızlık arasında değişebilir. Kanser yüzeyinden kanama, melena (siyah renkte dışkı) veya anemiye (kansızlık) yol açabilir.
Kanserin konumuna bağlı olarak belirtiler farklılık gösterebilir. Sağ kalın bağırsakta, örneğin çekum veya çıkan kolon bölgesinde kanser geliştiğinde, semptomlar genellikle daha az belirgin olabilir ve dışkıdaki kan kolayca fark edilmeyebilir, bu da teşhisi geciktirebilir. Bu nedenle, özellikle yaşlılarda anemi varlığında kolorektal kanser düşünülmelidir.
Öte yandan, sol kalın bağırsakta, örneğin sigmoid kolon veya rektum bölgesinde kanser geliştiğinde, anormal bağırsak hareketleri daha yaygın olabilir ve dışkıdaki kanın saptanması daha kolay olabilir. Kanser ilerledikçe kalın bağırsak tıkanıklığına neden olabilir, bu da dışkı ve gaz çıkaramama, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler ortaya çıkarabilir.
Kolorektal Kanserin Muayenesi ve Tanısı
Kolorektal kanserden şüpheleniliyorsa, aşağıdaki testler yapılabilir:
- Dışkıda gizli kan testi: Dışkıda kanın varlığını kontrol etmek için yapılan bir test. Kolorektal kanser dışkıda kana neden olabilir, bu nedenle test ile kolon kanseri kolayca teşhis edilebilir. Ancak bu test, kolon kanseri dışında başka hastalıklara da neden olabilecek dışkıda kanın kaynağını belirlemek için yeterli değildir. Ayrıca, erken evre kolorektal kanserde bu test genellikle pozitif çıkmaz, bu nedenle diğer testlerin de kullanılması önemlidir.
Makalede, kolorektal kanserin ilerlemesi ve belirtileri hakkında bilgi verilirken, tanı için yapılabilecek dışkıda gizli kan testi de açıklanmalıdır. Ayrıca, tanı için diğer testlerin de gerekliliği vurgulanmalıdır.
Kolonoskopi
Kolonoskopi, kalın bağırsağı ayrıntılı olarak incelemek için kullanılan bir tıbbi testtir. Bu işlem sırasında, bir endoskop (ince, esnek bir tüp) anüsten kolona sokulur. Endoskopun ucunda kamera bulunur, böylece doktor bağırsağın içini doğrudan görüntüleyebilir. Kolonoskopi, kolorektal kanser gibi lezyonların tespit edilmesi ve tanısının kesinleştirilmesi için önemlidir.
Bu test, dışkıda gizli kan testinin pozitif olması veya diğer belirtilerle kolorektal kanserden şüphelenilmesi durumunda yapılır. Kolonoskopi sırasında, lezyonlar, örneğin polipler gibi küçük tümörler, endoskop ile alınarak patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Polipler gibi küçük lezyonlar sıklıkla kolonoskopi sırasında çıkarılabilir ve tedavi edilebilir.
Kolonoskopi sonrasında, polip çıkarılmışsa, tedaviyi takip eden yılda kalıntı kalmadığı doğrulandıktan sonra, genellikle 2 ila 3 yılda bir düzenli kontroller önerilir.
Lavman Röntgen Muayenesi
Lavman röntgen muayenesi, anüs yoluyla kalın bağırsağa kontrast madde enjekte edilerek yapılan bir testtir. Bu yöntemle kalın bağırsağın şekli incelenir ve deformasyonlar, darlıklar, ülser gibi lezyonların varlığı veya yokluğu değerlendirilebilir. Ancak bu test, kolorektal kanserde kesin tanı koymak için yeterli değildir. Lavman röntgeni, bağırsak şeklinin ve kanserin yayılmasının görüntülenmesi için ameliyattan önce yapılabilir veya darlık durumunda ağız tarafının incelenmesi için kullanılabilir.
BT/MRI İncelemesi
BT (bilgisayarlı tomografi) ve MRI (manyetik rezonans görüntüleme) incelemeleri, kolon kanserinin yayılımını değerlendirmek için kullanılır. Bu incelemelerle, kalın bağırsaktaki lezyonların yayılması ve lenf düğümlerine ve diğer organlara metastaz olup olmadığı görüntülenebilir. Özellikle rektal kanserin yayılmasını ve pelvik lenf nodu metastazının durumunu anlamak için MRG uygun bir inceleme yöntemidir.
Tümör Belirteçleri
Kolorektal kanserde belirli tümör markörleri olan “CEA” ve “CA19-9” gibi kanser tarafından üretilen maddeler ölçülebilir. Tümör belirteçlerinin ölçümü, özellikle nüksü teşhis etmek için önemlidir. Ancak, tümör belirteçlerinin yükselebileceği durumlar, örneğin karaciğer fonksiyon anormallikleri veya diyabet gibi başka nedenlerle de göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu makalede, kolonoskopi, lavman röntgen muayenesi, BT/MRI incelemesi ve tümör belirteçlerinin kolorektal kanser teşhisi ve yayılımının değerlendirilmesindeki rolleri anlatılmalıdır.
Erken Kolorektal Kanser İçin Özel Akış ve Endoskopik Muayene ve Tedavi Yöntemi
Kolorektal kanser taraması 40 yaş üstü kişilere yönelik olup, testin pozitif çıkması durumunda kalın bağırsağı detaylı incelemek için kolonoskopi gibi detaylı bir muayene önemlidir. Kolonoskopi, kalın bağırsağı görüntülemek ve kanser gibi lezyonları tespit etmek için kullanılan bir endoskopik muayenedir.
Kolonoskopi, müshil kullanılarak kalın bağırsağın boşaltılmasını içerir ve daha sonra ince, esnek bir tüp olan endoskopun anüsten kolona sokulmasıyla gerçekleştirilir. Endoskopun ucunda kamera bulunur, böylece doktor bağırsağın içini doğrudan görüntüleyebilir. Küçük polipler veya lezyonlar varsa, bu lezyonlar yerinde çıkarılabilir ve hücreler patolojik inceleme için laboratuvara gönderilebilir. Bu şekilde, erken dönemde tespit edilen kolorektal kanserler ve polipler tedavi edilebilir.
Kolonoskopi Akışı
Hastanelerdeki kolonoskopi prosedürü aşağıda tanıtılmaktadır:
- Ön Denetim: Kolonoskopi, vücuda yük bindiren bir test olduğundan her hastanın sağlık durumu önceden değerlendirilir. Bu nedenle hastanede kan tahlilleri, elektrokardiyogramlar, röntgenler ve gerektiğinde karın ultrasonografisi gibi ön denetimler yapılır.
- Hazırlık: Kolonoskopi öncesinde bağırsakların tamamen boşaltılması gereklidir. Bu nedenle hastanın özel bir diyet uygulaması ve müshil kullanması gerekebilir. Bağırsakların tamamen boşaltılması, kolonoskopinin daha etkili ve güvenli bir şekilde yapılmasına olanak sağlar.
- Kolonoskopi Muayenesi: Hastanın uygun şekilde hazırlandığından emin olduktan sonra, kolonoskopi muayenesi gerçekleştirilir. Endoskop anüsten kolona sokulur ve kalın bağırsağın içi ayrıntılı olarak görüntülenir. Polipler veya lezyonlar varsa, bu lezyonlar yerinde çıkarılabilir ve hücre örnekleri alınabilir.
- Patolojik İnceleme ve Tedavi: Yerinde çıkarılan polipler veya alınan hücre örnekleri patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Sonuçlara göre, erken evre kolorektal kanserler veya polipler tedavi edilebilir. Daha ileri evre kanserlerde ise tedavi planı belirlenir.
Kolonoskopi, kolorektal kanserin erken teşhisinde ve tedavisinde önemli bir rol oynar. Erken tanı ve tedavi sayesinde, hastaların sağ kalım şansı artar ve tedavi edilebilir lezyonların alınması sayesinde kanserin ilerlemesi önlenebilir. Ancak, kolonoskopi gibi detaylı bir muayene gerektiğinde, hastanın bir dahiliye bölümüne veya gastroenteroloji bölümüne başvurması önerilir.
Ön Arıtma (Hazırlık) Süreci
Muayenenin sorunsuz ilerlemesi için kolonoskopi öncesi bağırsakların temizlenmesi gerekir. Bu nedenle öğünlerin içeriğini ayarlamak ve müshil almak önemlidir.
Yemeklerle ilgili olarak, testten önce, çok fazla lif ve yağ içeren yiyeceklerden kaçınmanızı ve sindirimi kolay yiyecekler, özellikle karbonhidratlar, tüketmenizi rica ediyoruz. Düzenli bağırsak hareketleriniz olsa bile, muayeneden bir gece önce bir müshil almanız istenecektir. Kabızlık eğilimi olanlar için, müshil miktarı bireysel olarak ayarlanacaktır ve olağan diyet ve bağırsak hareketleri göz önünde bulundurulacaktır. Muayene öncesi dışkının boşaltılması ve bağırsakların temizlenmesi önemlidir.
Muayene Günü
Kahvaltı yapmadan dışkı yaptıktan sonra hastaneye geleceksiniz. 2 litre bağırsak temizleme solüsyonunu birkaç doz halinde içeceksiniz ve bağırsaklar temiz olduğunda öğleden sonra tetkik yapılacaktır. Hastanede standart muayene süresi, endoskopun bağırsağın arkasına ilerletilmesi için 5-10 dakika, gözlem sırasında geri dönüşü için 10-20 dakika olmak üzere toplam 20-30 dakikadır.
Muayene sırasında bulunan polipler yerinde çıkarılacaktır. Prensip olarak, güvenlik açısından, polipleri çıkarılmış hastalar bir gece hastanede yatırılacaktır. Herhangi bir sorun yoksa, eksizyonun ertesi günü evinize gönderilebilirsiniz.
Muayene günü, yağ oranı yüksek yiyeceklerden ve alkolden uzak durulmalı, mide ve bağırsaklara yük getirmeyen bir yemek tercih edilmelidir.
Bu makalede, kolonoskopi öncesi hazırlık süreci ve muayene gününe ilişkin detaylar açıklanmalıdır. Ayrıca, hastaların uygun şekilde bilgilendirilmesi ve talimatlarla uyum sağlamalarının önemi de vurgulanmalıdır.
Sonuçların Açıklaması ve Kolonoskopi Tedavisi Türleri:
Klinikte yapılan kolonoskopi sonucunda anormallik bulunmazsa, hastanın rahatlaması anlamına gelir. Bu durumda, sonraki 5 yıl boyunca kolonoskopi tekrarlamaya gerek kalmaz. Ancak, hastalar endişeleniyorsa ve daha sık kontroller yapmak istiyorlarsa, gelecek yıllarda düzenli olarak dışkıda gizli kan testi yaptırmayı tercih edebilirler. Ayrıca, muayene sırasında poliplere rastlanırsa, doktorun talimatlarına göre birkaç yıl sonra tekrar kolonoskopi yapılması istenebilir.
Kolonoskopi, mümkün olduğunca gözden kaçan şeylerin en aza indirilmesine özen gösterilen bir muayene yöntemidir. Bağırsaklarda kıvrımlar olduğu için doktor, arka tarafın her bölgesini gözlemlemek için özel dikkat gösterir. Ayrıca, hastanın acısını azaltmak için ağrı kesici teknikler kullanılır ve hastanın durumuna göre sakinleştirici kullanılabilir.
Kolonoskopi sonucunda kolorektal kanser teşhisi konulursa, kanserin evresine göre tedavi seçenekleri değişir. Erken evre kanserlerde polipektomi ve EMR gibi endoskopik yöntemlerle tedavi mümkündür. Büyük kanserlerde ise ESD (endoskopik submukozal disseksiyon) yöntemi uygulanabilir. Evre IV kanserlerde ise cerrahi müdahale ve diğer tedavi seçenekleri değerlendirilir.
Kolonoskopi ile ilişkili komplikasyonlar, kanama ve perforasyon gibi nadir durumlar olabilir. Doktorlar, tedaviyi tamamlayabilmek için polipleri veya kanseri mümkün olduğunca eksiksiz bir şekilde çıkarmaya çalışırken, aşırıya kaçmamaya da özen göstermelidirler.
Bu makalede, kolonoskopi sonuçlarının açıklaması ve kolorektal kanser tedavi seçeneklerinin anlatılması yanı sıra, doktorların dikkat etmesi gereken noktalar da açıklanmalıdır. Hasta eğitimi ve bilgilendirilmesi, tedavi seçeneklerinin belirlenmesi ve muayene sırasında gözden kaçan herhangi bir anormalliğin en aza indirilmesi önemli unsurlardır.