Bu 2017, Formula 1’e özgü malzemelerden yapılmış otomobiller ve tamamen bağlantılı elektrikli otomobillerin kurulmasıyla öne çıkıyor. Bunlar kalıcı olacak yeni otomotiv trendleri.
Araçların üretildiği malzemelerin güvenliği, sağlamlığı ve hafifliği giderek önem kazanıyor. Aracın aerodinamik olması, büyük bir güç elde etmesi ve ayrıca çarpışma durumunda güvenli olması amaçlanıyor.
Üstyapıda yenilik yapmak, otomotiv markaları için sürekli iyileştirme anlamına gelir. Gövdeleri ultra hafif hale getirerek aerodinamiği geliştirmek, üreticilerin Formula 1 araçlarının gövdelerinde kullanılan malzemelere odaklanmasını sağladı.
Grafen, karbon fiber, alüminyum, yüksek mukavemetli çelik veya karbon fiber takviyeli plastik (CFRP), Range Rover veya BMW gibi markaların halihazırda Range Rover Evoque veya BMW i8 gibi bazı modellerinde kullandığı kombinasyondur.
Geçtiğimiz 2016 yılında göz atabildiğimiz bir diğer trend ise otonom araçlar.
Birkaç hafta önce Tesla, otonom modellerinin zaten özerkliğin “5. seviyesi” dahilinde olduğunu açıklamıştı. Bu, sürücünün aracı eline almasına gerek kalmadan aşırı olumsuz hava koşullarında sürüş yapmanın mümkün olduğu anlamına gelir.
2016 yılında sadece Tesla’dan değil, aynı zamanda Otto ve sürücüsüz 160 km yol kat eden Budweiser yüklü kamyonundan da bahsedilmişti.
Bu trend, otomotiv alanında olsun veya olmasın, Amazon ve otonom dronlar kullanan sipariş teslimat programı gibi her geçen gün daha fazla şirketin katılmaya başladığı gerçek bir devrim haline geliyor.
Bizi endişelendiren soru, bu süper arabalardan birine sahip olmamıza rağmen yolculuğun ortasında mahsur kalmaya devam edecek miyiz?